Uzaktan Eğitim Üzerine

Salgın döneminde birçok insanın iş ve sosyal hayatı olumsuz yönde etkilendi. Uzaktan Eğitim Üzerine çok şey söylendi çizildi ama bu dönemde, birçok sektör kendini yeni duruma adapte etmeye çalıştı. Eğitim sektörü salgın sürecinden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Uzaktan eğitim, online eğitim ve çevrimiçi eğitim gibi terminolojiler günlük hayatımızın bir parçası oldu.

Her ülke gibi bizim ülkemiz de bu beklenmedik salgın dönemine hazırlıksız yakalandı. İnternet alt yapı problemleri, EBA’da yaşanan aksaklıklar, öğrencilerin internet erişim sorunları, öğrencilerin uzaktan eğitime karşı olan olumsuz tutumları, ebeveynlerin ve öğretmenlerin süreç hakkındaki yetersiz bilgileri gibi olumsuz durumlar uzaktan eğitim sürecindeki eğitim kalitesini etkileyen unsurların başında idi. Buna ek olarak, uzaktan eğitimlere katılımın az olması ve ölçme değerlendirmenin eskisi gibi sık aralıklarla yapılmaması öğrencilerin akademik anlamda eksiklik yaşamalarına neden olan diğer faktörler arasında yer almaktadır.

uzaktan-egtim

ABD’de yapılan araştırmalara göre uzaktan eğitim sürecinde birçok öğrencinin okumada ve matematikte geride kaldığı görülmektedir. Bu sonucu destekler bazı çalışmalar Türkiye’de de yapıldı. Ayrıca, sosyo-ekonomik olarak alt gruplarda yer alan öğrenciler,  bu süreçten  diğerlerine göre çok daha fazla etilendi. Maalesef, bu süreç en çok da “eğitimde fırsat eşitliği” ilkesine zarar verdi.

Her şeye rağmen bu salgın sürecini yaşamak zorunda kalan öğrencilere kayıp nesil gibi yakıştırmalarda bulunmanın doğru olmadığı kanısındayız. Bu tarz yakıştırmalar, zaten salgın sürecinde travma yaşayan öğrenciler üzerinde başka yeni travmalar yaratmak gibi bir durumlara neden olabilir. Böyle bir damgalamadan herkes uzak durmalı. Kayla Patrick’a göre “Bu kayıp bir nesil değil, sadece fazladan desteğe ihtiyacı olan bir nesil. Bu öğrencilere,  birebir özel ders veya grupça özel ders şeklinde destek verilerek salgının öğrenciler üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkiler ortadan kaldırılabilir.” Yeniköy Akademi olarak bu süreçte üzerimize düşeni yaparak öğrencilerimizin eksikliklerini özel ders vererek kapatmaktayız. Ama maalesef biliyoruz ki her öğrencinin bu şekildeki özel destekten yararlanma fırsatı yok. 

Heather J. Hough’a göre, okullar da üzerine düşen görevi yerine getirip okullarda ekstra eğitim süresi sağlamalılar. Ancak, unutulmaması gereken bir durum var: Bu süreçte öğrenciler sadece akademik anlamda bazı eksiklikler yaşamadı. Ayrıca, oyun oynama, arkadaşları ile vakit geçirme, teneffüslerde koşup oynama gibi birçok sosyal aktiviteden mahrum kaldılar. Salgın sonrası çocukların bu ihtiyaçlarını da göz önünde bulunduracak müdahalelerin yapılması çok önemli. Akademik eksikliklerin yanı sıra duyuşsal eksikliklerin de düşünüldüğü çözümler geliştirilmelidir. Bu konuda ailelere tavsiyemiz; fırsat buldukça salgın önlemlerini gözeterek çocuklarınızın temiz havada fiziksel aktivitelerde bulunmasını sağlamalıdır. Mustafa Kemal’in de dediği gibi “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.”

Goldstein, D. (2021). Does It Hurt Children to Measure Pandemic Learning Loss?. https://www.nytimes.com/2021/04/08/us/school-testing-education-covid.html